Böbrek ağrısı, enfeksiyon veya böbreklere etki eden farklı bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle böbrek ağrısını ihmal etmek yanlış bir davranış olur. Bel ağrısı ve böbrek ağrısı sıklıkla birbirine karıştırılabilir. Oluşan ağrının böbrek ağrısı olup olmadığını anlamak pek kolay değildir ve böbrek ağrısını anlamak için ortaya çıkan diğer belirtileri takip etmek gerekir. Böbrek ağrısı genelde sırtın tek tarafında, kaburgaların bitiş noktasında, halsizlik, ateş ve farklı idrar sorunları ile kendini gösterebilir.

İdrar yolu enfeksiyonu, üriner sistemin herhangi bir bölümünde gerçekleşebilir. Yalnızca mesaneye bağlı gelişen enfeksiyon türleri oldukça ağrılı olabilir. Ancak enfeksiyon böbreklere kadar ulaşırsa, sorun daha ciddi boyutlara ulaşabilir.

Böbreklerde oluşan enfeksiyon, özellikle mesane ve idrar yolunda oluşarak böbreklere doğru ilerleyen bir enfeksiyon türüdür. Tedavisi ihmal edilmediği sürece enfeksiyon tehlikeli değildir. Ancak tedavi edilmediği takdirde böbreklerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca enfeksiyon bakterileri kana karışarak hayati tehlikeye neden olabilir. Böbrek enfeksiyonunda antibiyotik tedavisi uygulanır. Bazı vakalarda hastaneye yatmak gerekebilir. Böbrek enfeksiyonu oluştuğunda, belirtiler kısa bir süre sonra ortaya çıkar. Enfeksiyona yakalanan kişide ateş, halsizlik, sırt ve yan tarafında ağrılar oluşmaya başlar.

İdrar yolu enfeksiyonlarının neden olduğu böbrek enfeksiyonları, kadınlarda daha sık görülür. Kadınların idrar yolu erkeklerden daha kısa olduğu için enfeksiyon riski daha yüksektir. Genital bölge temizliğine özen göstermek ve gün içinde bol su tüketmek bu tarz enfeksiyonlar için alınabilecek önlemlerdendir.

Sağlıklı damarlar oldukça esnek bir yapıya sahiptir ve kalpten diğer organlara oksijen ve gerekli besinleri taşıma görevi yaparlar. Ancak zamanla damar duvarları kalınlaşır ve esnekliğini kaybeder. Damar sertliği aslında kalp hastalığı olarak bilinmektedir. Ancak vücudun farklı bölgelerindeki atardamarlar da etkilenebilir. Eğer bu damarlar böbreklere bağlı olan damarlar ise, böbreklere gerekli kan akışı sağlanamaz. Bu durumda böbrek ağrısı ve farklı böbrek hastalıkları ortaya çıkabilir. Böbrek damarlarında gerçekleşen tıkanma, yüksek tansiyona yol açabilir.

Böbrek taşı, şiddetli ağrıların yaşanmasına neden olabilir. Ancak oluşan ağrının kaynağı böbrekler değildir. Taşlar böbreklerde durduğu sürece herhangi bir ağrıya yol açmaz. Eğer böbreklerden ayrılarak harekete geçerlerse şiddetli ağrılar oluşur. Böbrek taşı idrar kesesi ve idrar kanallarına ulaştığında şiddetli ve keskin böbrek ağrılarına neden olabilir.

Polistik böbrek hastalığında böbreklerde kist grupları meydana gelir. Bu hastalık genelde kalıtsaldır. Böbreklerde oluşan kistler kanser ihtimali bulunmayan, içi suya benzer bir sıvı ile dolu keseciklerdir. Bu hastalık nedeniyle daha çok böbrekler etkilenir ve ciddi böbrek ağrıları yaşanabilir. Ancak hastalık böbrekler ile sınırlı kalmayabilir. Karaciğer başta olmak üzere kistler diğer organlarda da oluşabilir. Polistik böbrek hastalığının en belirgin komplikasyonu hipertansiyondur. Hastalık nedeniyle oluşabilecek diğer önemli rahatsızlık ise böbrek yetmezliğidir. Bu hastalık ile kişiler yıllarca herhangi bir şikayet olmadan yaşamlarını sürdürebilirler. Ortaya çıkan ilk belirtiler yaşın ilerlemesi ile açığa çıkabilir.

Böbrek ağrısı yaşamamak için bol su tüketmeye özen göstermek gerekmektedir. Ayrıca düzenli spor yapmak, tuzlu besinlerden uzak kalmak, sebze ve meyve tüketmek yararlı olacaktır.